Bir Fidan Daha...

   

Dünyanın bütün yükünü omuzlamaya çalışmak kadar kelimelere dökülemeyecek bir ağırlık... Her şeye rağmen dik durmaya çalışmak ve gülücüklerini dünyadan esirgemeyecek kadar da cömertlik… Toplumsal sorumluluğun kendini belli ettiği alan, yetim… Hayat şartlarına karşı bir kanadı kırık olan minik bedenlere bizler sahip çıkmazsak kim sahip çıkabilir? Onları koruyup gözetmek, haklarının hamisi olmak, daha da önemlisi yaşama katmak bir Müslüman olarak en büyük vazifelerimizin başında geliyor.
   
   Yakın çevremizdeyse onlara ulaşmak nispeten kolaylaşıyor ve koruyup gözetmek için bir fırsat doğuyor. Fakat yakınımızda olmayan minik bir bedenin yalnızlığını gidermek hangimizin yakın alanına dahil oluyor? Hayatında onu destekleyen, birey olarak kabul eden ve en önemlisi kendi hayatına dahil eden kimselerin varlığını bilmek onlara bir nebze olsun güç katıyor.

   Yetimleri en iyi şekilde anlayabilmemiz şüphesiz Resul-ü Ekrem Efendimiz ’in hayatını incelemekten geçiyor. Kendisi hayata gözlerini yetim olarak açmış ve hayatı boyunca da bu konuda olabildiğince hassas davranmıştı. Birçok yetimi sevgi ve şefkatiyle himayesi altına alan Efendimiz, her konuda olduğu gibi bu derin hassasiyette de üsve-i hasene oluyor. Peygamber terbiyesinde yetişen yetimlerin hayata olan bakış açılarını incelemek ise bizlerin vazifesini bir kere daha hatırlatıyor.

   Yetim himayesi, toplum inşası için önemli olduğu kadar bizlerin ebedi felahı için de büyük bir fırsat. Dünya sermayesini en güzel şekilde değerlendirmek için Resul’ün (sav) emaneti evvela bizler için kıymetli. Yetim himayesi hayata olan bakış açımızı derinleştiriyor, törpülemek istediğimiz özellikleri yumuşatıyor ve rakik bir gönle sahip olmamıza vesile oluyor. Asrı saadet ve sahabe efendilerimizin tutumları da müşahede edildiğinde görülecektir ki Allah Resul’ünün mirası asırlar boyunca el üstünde tutulmuş, ebedi saadet için nimet olarak görülmüştür. Toplumun hayırlıları olarak yetimi himaye edenlerin gösterildiği bir bakış açısına dahil edilmek hepimizin canı gönülden dileyeceği bir ayrıcalık olmalı.

   Masum Eli ailesi olarak bedenen yanlarında olamasak da eğitim geleceğiyle yarınlarına umut olmak istediğimizi onlara bildirelim istedik. Resul-u Ekrem Efendimiz' in yetim himayesi ve eğitimi konusundaki hassasiyetine binaen onu örnek almaya niyet ettik. Eğitim desteği ile hayata katılmasına vesile olduğumuz bir yavrunun gözlerine ışık olmayı deneyelim. Bu umutla Masum Eli ailesine bir kıymetliyi daha dahil edelim. Bir yetimin eğitim masraflarına destek olarak onu yetiştirmek ve örnek şahsiyetlerden biri olmasına katkı sağlamak niyetindeyiz. Bir insanın yetişmesi bir neslin yetişmesiyse, gelin nesilleri birlikte inşa edelim. Masum Eli ailesiyle neslin inşasına bir fidan da biz dikelim...